Midenin büyük bir kısmının
kesilerek çıkarılmasında kullanılan tüp mide ameliyatında amaç midenin
salgıladığı ghrelin maddesinin üretilmesinin durdurulmasıdır. Bu nedenle kesim
işleminde ghrelin maddesinin salgılanmasına nende olan doku cerrahi müdahale
sonrasında çıkarılmaktadır. Bu maddenin en basit tanımla iştah arttırıcı
özelliği olduğu uzmanlar tarafından açıklanmıştır.
Tüp Mide Ameliyatı
Nedir?
Tüp
mide ameliyatı midenin büyük bir bölümünün kesilerek çıkarılmasıyla
obezitenin tedavisinin gerçekleştirilmeye çalışıldığı cerrahi operasyondur.
Tüp mide ameliyatında midenin yaklaşık olarak %80 - % 85
gibi bir kısmı cerrahi yöntemlerle kesilmekte ve vücut dışına çıkarılmaktadır.
Midenin hacmi cerrahi yöntemlerle küçültüldüğü için mide hareketlerinde de
kısıtlanma olmakta ve tüm bunlara bağlı olarak istenmeyen kilolardan kurtulmak
için ışık görülmektedir.
Tüp Mide Ameliyat
Avantajları
Tüp mide ameliyatları laparoskopik olarak gerçekleştirildiği
için yaraların iyileşme süreci hızlıdır. Yine bu nedenle operasyon sonrası
ağrılar az olduğu gibi, hastaneden taburcu olma süresi de kısadır. Yapılan
operasyonlar sadece midenin hacimsel olarak küçülmesine neden olmaktadır.
Fonksiyonlarda herhangi bir değişikliğe gidilmediği için başlangıç aşamalarında
uzmana danışılarak her türlü besin maddesinden tüketmek mümkün olabilir. Açlık
hormonu olarak bilinen ghrelinin mideden ayrıştırılmasını nedeniyle iştah
azalacak ve buna bağlı olarak kişi kısa sürede doyma hissine ulaşacaktır. Tüp
mide ameliyatının avantajlarından birisi de ülser oluşma riskinin minimize edilmiş
olmasıdır.
Obezite
cerrahisi alanında en çok ihtiyaç duyulan tüp mide ameliyatlarında uzman
kararıyla bağırsak bypassı yapılmamaktadır. Bu işlemin yapılmaması bağırsak
tıkanıklığının önüne geçtiği gibi, vitamin eksikliği, protein eksikliği ve
kemik erimesi gibi risk faktörlerinin de önüne geçecektir. Bağırsak bypass
işleminin ileri dönemlerde neden olduğu komplikasyonlar bulunmaktadır. Bağırsak
bypass işlemi olmadığı için bu komplikasyonlardan korkan hastalar için tüp mide
ameliyatı avantaj sağlamaktadır. Özellikle yüksek kilolu hastalarda tüp mide
ameliyatının laparoskopik olarak yapılması nedeniyle diğer yöntemlere oranla
çok daha az akciğer sorununa ve daha az yaraya neden olduğu için avantajlıdır.
Tüp Mide Ameliyatı
Dezavantajları
Tüp mide ameliyatı yapılırken fazla kilolardan kısa süre
içerisinde kurtulmak hedeflenmektedir. Uzmanın ve hastanın tüp mide ameliyatı
sonrasında verilmesini umduğu bir kilo miktarı bulunmaktadır. Fakat
tüp
mide ameliyatı sonrası istenilen kilo miktarında kaybın yaşanmaması durumları
oluşabilmektedir. Ayrıca tüp mide ameliyatının dezavantajlarından birisi de
kaybedilen kiloların çeşitli nedenlere bağlı olarak sonradan alınabilme
ihtimalinin olmasıdır. Kilo kaybının istenilen miktarda gerçekleşmemesi ve
kaybedilen kiloların sonradan tekrar alınabilme ihtimali teorik olarak
bakıldığında bu amaçla yapılan her cerrahi müdahalede görülse de tüp mide
ameliyatlarına oranla bağırsak bypass işlemlerinde daha az görülmektedir.
Tüp mide ameliyatı sonrasında kişide yumuşak halde bulunan
ve sıvı halde bulunan, ayrıca yüksek kaloriye sahip olan besinler absorbe
edilebildiğinde kilo verme işlemi beklendiği kadar hızlı
gerçekleşmeyebilmektedir. Tüp mide ameliyatlarında uygulama midenin büyük bir
bölümünün kesilerek alınması sonrasında gerçekleştirilmektedir. Cerrahi operasyonda
yapılan kesiğin ortadan kaldırılması için dikiş atılmaktadır. Nadiren de olsa
midenin büyük bir kısmının kesilerek alınması sonrasında atılan dikişlerde
kanamalar ve kaçaklar görülebilmektedir. Midenin büyük bir kısmı tüp mide
ameliyatıyla kesilerek vücudun dışına çıktıktan sonra geri dönüşü mümkün olan
bir cerrahi müdahale türü değildir. Fakat çeşitli nedenlere bağlı olarak
operasyon sonrasında yapılan işlemler doudenal switche ve bypassa
çevrilebilmektedir. Her cerrahi müdahale işleminde oluşabilecek potansiyel risk
faktörlerinin tüp mide ameliyatı operasyonunda da oluşabileceği ihtimali
bilinmelidir.