12 Temmuz 2010 Pazartesi

HASTANEDEN EVE

Sevgili blog okuyucularım, sizlerle bir defa daha ameliyat maceralarımın bir serisi olan hastaneden eve serisini yazmaya karar verdim. Bu çok önemli fevkaladenin de fevkinde olan tecrübelerimin en önemlisiydi eve gelmek. Zira hastaneden eve bir an önce gelebilmek için Rocky Balboa taklidi bile yapmak zorunda kalmıştım. Bu taklidim pek işe yaramadı ve hastane personeli tarafından geri püskürtüldüm. Yat çabuk yatağına kapa bakayım gözlerini eeee diyerek yatırıldım. Ben ise eve gidip yeni midemi test etmeyi

düşlerken böylelikle hayallerim de suya düşmüş oldu. Çünkü, ufak çaplı bir dumping sendromu yaşadığım için iki üç saat daha müşahade altına alındım.
Nihayet eve gitme anı geldi ve ben o iğrenç penye gecelikten kurtulup, normal kıyafetlerimi giyebilmiştim. Hastaneden tay tay tay yürüyerek dışarıda arabımıza binerek kayınvalidemlerin evinin yolunu tuttuk. Allah’ım rahat oturabileceğim bir koltuğun üstündeydim sonunda. Ameliyattan beri dayanılmaz bir bel ağrısı çekiyordum ve bu bel ağrısı iki ay daha sürdü. Ameliyattan sonra ilk yemeğimi yemeğe hazırdım (pardon ilk sıvımı içmeye demeliyim ) Tavuk suyu :)) iki hafta boyunca bir tavuk suyu, bir et suyu arada berrak meyva suları günde 10-12 öğün böyle geçti.Tabi evin içinde yaşayanlar için bu geçerli değildi :(( dayanılır gibi değildi valla arada utanmadan bir de doğum günü de yaptılar. Pastalar, börekler. Nasıl bir işkenceyle karşı karşıya kalacağınızı bilin ameliyat olacak arkadaşlar. En kötüsü de köfte kokusu!!! Bırakın tutmayın beni yiyeceğim dememe az kalmıştı. Kendi kendime tamam kafamda yeme işini bitirdim köfte ne olmuş sen vereceğin kiloları düşün ommmmm diyerek bir nevi meditasyon yaparak bu işten de sıyrılmayı başarmıştım. Gerçi yiyenlerin de kursaklarında da bırakmayı da ihmal etmedim tabii ki. Gün içerisinde fazla yatmak yasak. Neden? Çünkü hala emboli riski devam ediyor o yüzden ev içerisinde gezinmeye devam ediyoruz. Eve geldiğimin üçüncü günü iş güç yapmaya başlamıştım yemek de yapıyordum ama çok zor oluyor tadına bile bakamıyorsunuz. Arada ağzınıza atıp çiğnemek istiyorsunuz ama korkudan hemen bu fikirden vazgeçiyorsunuz. İlk zamanlar berrak sıvı diyeti var. Midede kaçak riski devam ettiği için taneli sıvılar yasak. Posasız ve tanesiz sıvılar alıyoruz. Ölçü çay bardağı kadar. İlk hafta biraz sıkıntın oluyor. Özellikle yatıp kalkarken size tavsiyem iki tane küçük yumuşak yastığı yanlarınıza koyarak yatın. Karnınızı yastığa yaslayarak uyumaya çalışın. Bu daha rahatlatıyor. Geldikten sonra mutlaka bol bol banyo yapmaya gayret edin. Bir haftanın sonunda dikişlerinizi aldırmaya gideceksiniz ve banyo yapmazsanız zor alınıyor. Dikiş derken artık iple dikmiyorlar tel zımba bunlar çıkarması daha kolay hiç acımıyor. Dikişlerinizi aldırmaya giderken benimkisi gibi bir koruma almayı unutmayın. Kendisi görümcem olur Asiye, sizin yanınızdan geçerken çarpanları tarumar etmesi için öyle birisini bulundurmanız şart. İnsanlar illa size çarpıyor ya da çantasını, torbasını bir şekilde karnınıza dürtüyor. Bu durumda ya siz karşınızdakine dalacaksınız ki bu durumda çok zor ya da birisi sizin için bunu yapacak. Benimki çok iyi yaptı kendisine teşekkür ediyorum :)) dikişleriniz de alındı .Hastaneden kazasız belasız da eve geldiniz. Artık yeni maceralara doğru yelken açabilirsiniz.









7 yorum:

  1. Geçmiş olsun. Bu bloğu izlemek ve okumak istiyorum, ilginç bir konusu var belli ki.. Ama tek bir ricam olacak; lütfen blog temasını değiştirin. Bu desenli zemin üzerindeki yazıları okumak tam bir işkence... Hiç üşenmeden okumaya gelebilmek için bunu ısrarla rica ediyorum.
    Sevgiler,
    Tannesi

    YanıtlaSil
  2. sağolun ilginiz için bende pek memnun deyildim vesile oldu inşallah bunu beyenirsiniz çünkü bütün ayarları yeniden yapmak zorunda kaldım:))

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel olmuş, şimdi rahatlıkla okunabiliyor. Teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
  4. valla beyenmesen üzülürdüm gece bunla uğraştım 3 ü geçiyordu yattığımda bütün ayarları tekrar yapıyorsun uzun iş acamiliğimi yeni atıyorum birde anlaşılır deyil değil diye yorum da geldi ama şu da bir gerşekki ben çok fazla tıbbı dilde yazmak istemiyorum o şekilde olunca artık kopyala yapıştır oluyor ben anlatabildiğim dilde yazıyorum diyre arkadaşlar da bunu göz önünde bulundururlarsa sevinirim onun dışında sorulara kişisel olarak cevap ta verebilirim .

    YanıtlaSil
  5. Seni çok uğraştırmasına üzüldüm ancak, daha fazla izleyicin olması ve okuyucularının rahat okuması bakımında, faydalı bir şey yaptığına emin ol. :)
    Henüz hepsini okuyamadım. Okuduktan sonra, sorum olursa iletirim ben de. :)

    YanıtlaSil
  6. geçmiş olsun.çok yararlanacağımız bir blog ellerine sağlık.

    YanıtlaSil
  7. teşekkür ederim çok sağolun sizlerinde bloglarını öyle düşünüyorum sizlerinde ellerinize sağlık

    YanıtlaSil

YORUMUNUZU BİR KERE YAZMANIZ YETERLİ DENETLEMEDEN SONRA YAYINLANIYOR TEŞEKKÜRLER.